Beni takip edenleriniz bilir; bazen bir kadın veya bir anne olarak bazen de bir hekim olarak olayları değerlendirip nâçizâne duygu, düşünce, öneri ve uyarılarımı paylaşıyorum…
Bir anestezi doktoru olarak Corona ile ilgili pekçok yazı yazdım, gerçekleri, tedavisini, en çok da önleme yollarını. Vâr olun ki, bu yazılarım çok yayıldı, çok kişiye ulaştı. Ama bana hep söylenen ‘yazılarınızı okuyan kesim zaten yurdum gerçeklerini bilen, Corona için yasaklara uyan, gerekeni yapan insanlar; asıl okuması gereken kesime ulaşmalı yazılarınız…’
Eleştirinize, öncelikle hep verdiğim cevabı vereyim: Yazımı okuyan ‘bir tek kişinin bile’ dimağını açıp yanlışını düzeltsem bana yeter, yılmak yok, savaşımız cehaletle! Ama bu yazım, yurdum insanlarının çoğunun ilgi alanındaki, çok önemli iki mevzuyu içeriyor: ‘Erkek olma dürtüsü’, ‘din’ ve Corona ilişkisi. Eminim çok kişinin ilgisini çekecektir.
Corona aslında ‘önlenebilir’ bir hastalık. Gerekli tedbirler alınıp aylardır söylenen kurallara uyulsa bu kadar yayılmaz, bu kadar can almazdı. Kurallara uymayıp maskesiz dolaşan, mesafeyi hiçe sayan erkekler lütfen bunları duyun:
“Mersin Üniversitesi Üroloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Selahittin Çayan’ın İngiliz Daily Star gazetesine konu olan çalışmasına göre, erkekler corona virüsten daha fazla etkileniyor çünkü virüs erkek cinsiyet hormonu olan testosterona saldırıyor.
Prof. Çayan bu durumun hastaların cinsel dürtülerini azalttığını ve ciddi şekilde hastalanma risklerini de artırdığını açıkladı. Azalan testesteron seviyesinin gonadları küçülttüğünü, üstelik hormon seviyelerindeki düşmenin asemptomatik hastalarda da görüldüğünü belirtti.
Bunun Türkçe meâli şudur: Corona virüsü, erkeklik hormonunu azaltır, bu hormonla ilişkili tüm erkeklik becerilerini de azaltır, testisleri küçültüp, kısırlığa kadar giden sonuçlar yaratır!! Erkeklerde biliyorsunuz hastalık daha ağır seyrediyor ki; azalan hormonun bağışıklık sistemininin çöküşündeki rolünden de çalışmada bahsedilmiş…
Ama tabi ‘hastalığın ağır seyretmesi, bağışıklık, ölüm’ dedik, umursamadınız aylardır da, belki bununla ilgilenip aklınızı başınıza alırsınız diye yazmak istedim!
-Heeey markete maskesiz gelen, gizlice kahvede okeye giden, insanların yüzüne öksüren, otobüste maske tak diyenlere saldıran amcalar ‘ölürsünüz öldürürsünüz’ dedik önemsemediniz ama bakın ‘virüs erkekliğinizi öldürecek’, duyun bunu!
Aylardır cafelerde, barlarda maskesiz dip dibe yaşayan, AVM’lerde yerde yemek yiyen, âlemlerde üst üste tepinen, dışarda anlamsızca dolaşıp gidip, eve kapatılan yaşlılara virüs bulaştıran ayarı bozuk genç erkekler, lütfen siz de okuyun: Hastaneye yatarak tedavi almanız şart değil, virüsü kapıp kendi kendinize iyileşseniz de, bundan sonraki cinsel hayatınız iyileşemeyebilirmiş, siz bilirsiniz!!
Asker uğurlama için onlarcanız bir arada kuduruyorsunuz ya; hani birbirinizi havaya atıp tutmalar filan, işte corona sonrası ancak birbirinizi hoplatıp eğlenebilecek duruma gelebilirmişsiniz!!
‘Gençler zaten ölmüyor, hastalansa da iyileşiyor nasılsa’ diye kuralsızca yaşayıp binlerce kişiyi öldüren siz vicdansızlar lütfen bunu duyun: Siz yaşıyorsunuz ama baaazı sizin için önemli organlarınız!! ölüyormuş; uyarmadı demeyin!
Bütün bunları ömrünü mesleğine adamış başarılı bir meslektaşımın bilimsel sonuçlarına göre, yani ‘Doktor önerisiyle’ yazdım ama tabi ülkemizdeki, doktora değil, hacı-hoca-ulema önerisine göre yaşayan yurdum insanları, sizlere de bir çift sözüm var: Açıp okursanız dinimiz ‘kul hakkı, tüm hakların ötesindedir’ der.
Ayetlerde ‘herşey affedilir ama kul hakkını yaradan affetmez, kul affeder; affetmezse, kul hakkı yiyen cehennemde yanar.’ diye açıklanır. Sizin kural bilmezliğinizle kaç kişinin ‘yaşam hakkı’ elinden alındı haberiniz var mı, bundan öte hak mı olur? Siz maske takmıyorsunuz diye kaç doktor, kaç sağlık personeli öldü, umrunuzda mı acaba?
Biz aylardır hastalıkla mücadele ederken bu dünyada cehennemi yaşıyorsak, hakkımızı bu aymazlara helal etmiyoruz, onlar da yaşasınlar cehennemi! Aylardır gece gündüz çalışıp evlâtlarımıza yaklaşamıyor, ana-babamızı göremiyorsak; o sabi sübyanların, yaşlıların hakkı helâl olmasın ülkeden virüsü uzaklaştırmayan bu kuralsızlara!
Gerçek önlemler almak yerine kapitalist kararlarla insanları dışarıya çıkaran; yalan yanlış açıklamalarla rehavete sürükleyip pandemi mücadelemizi çıkmaza iten siz kanunkoyucular sizin için önemli mi bilmem ama; ölen yüzlerce meslektaşımızın hakkını, hiçbirinize helal etmiyoruz!
Evet bu yazım yayılıp çok kişiye ulaşırsa, beyniyle değil başka bi yeriyle düşünüp; hayatta ‘insanlığı’ yerine ‘erkekliği’ için yaşayanlar; belki kurallara uyup maske takmaya başlarlar.
Dinin gereğini yerine getirmeye çalışanlara ulaşırsa, belki onlar da ‘Corona’dan olmasa da, kul hakkı yemekten, cehenneme gitmekten korkarak’ kurallara uyarlar.
Akıldan, vicdandan, bilimden anlamayanlara; bir de böyle anlatayım, belli mi olur, sesimi belki böyle duyarlar.
‘Kural bilmeyen kadınları, aklı beş karış havadaki genç kızları niye uyarmıyorsunuz?’ diyenler, haklısınız.
Alışveriş yapmayı nefes alabilmeye tercih eden, marketteki indirimli ürün için yerlerde yuvarlanan, akciğerinin değil saç-başının derdinde olup kuralsızca gezip tozan kadınlar için de ‘coronanın selülit yaptığı, metabolizmayı yavaşlatıp kilo aldırdığı, kısırlık yaptığı, saçları döktüğü filanla’ ilgili bir yayın bulursam, onlara da yazacağımdan emin olabilirsiniz…
Çayan S, Uğuz M, Saylam B, Akbay E. Effect of serum total testosterone and its relationship with other laboratory parameters on the prognosis of coronavirus disease 2019 (COVID-19) in SARS-CoV-2 infected male patients: a cohort study. Aging Male. 2020 Sep 3:1-11. doi: 10.1080/13685538.2020.1807930. Epub ahead of print. PMID: 32883151.
