Memleketimizin her yeri başka güzel ve büyüleyici ama insanın doğduğu ve büyüdüğü toprakların yeri, özellikle huzurlu ve mutlu bir çocukluk geçirmişse, başka oluyor derdim. Ta ki kendimi canım Türkiyem’i ilçe ilçe köy köy gezerken bulana kadar.  Gidip gördüğüm, insanlarını tanıdığım, güzel anılar biriktirdiğim her yere daha ait hissediyorum kendimi, daha çok seviyorum. Geçtiğimiz iki haftayı çocukluğumun başkenti Tatvan’da geçirdim. Anılarımın sessizliğinde nadasa bıraktım kendimi, kentimle özlem giderdim. Bakın yıllar sonra Tatvan’da nelerle karşılaştım.

Meşhur İpek Yolu üzerindeki Tatvan, Doğu Anadolu Bölgemizin istikbali olmaya aday liman kenti olma yönünde koşar adım ilerliyor.  Bizler İpek Yolu’nu  ticaret yolu olarak biliriz ama, zamanında Batı ve Doğu arasında bir kültür köprüsü misyonunu üstlenmiş bilgelerin ve gezginlerin güzergahı olmuş İpek Yolu.

Tüm bunları bilirken, bu yol üzerinde ayrı bir heyecanla sonuna kadar geçmişin izlerini takip etmek istediğimi fark ettim ve Asya’yı Avrupa’ya bağlayan İpek Yolu üzerinde kısa bir araştırma yapıp bilgilerimi tazeledim. Kendime özel güzergahlar belirledim, dilerim yakın zamanda birlikte geçmişe sık sık yolculuk yapacağız.

Neyse sevgili okur konuyu fazla dağıtmadan biz yine Tatvan’a dönelim. Bugün Tatvan’a doğrudan demiryolu ve karayolu ile gidebileceğiniz gibi, dilerseniz de Van Ferit Melen veya Muş Havalimanlarını’nı tercih ederek de ulaşabilirsiniz. Havalimanına indikten sonra isterseniz karayolunu isterseniz de deniz yolunu tercih edip Tatvan’a varmanız mümkün.

Van Gölü’nü sımsıkı kucaklayan hilal ay şeklindeki eşsiz koyuyla karşılar Tatvan konuklarını. Anadolu coğrafyamızda eşine az rastlanır bir manzaraya sahip Tatvan, limanıyla binlerce yıldır Van Gölü’nün ticaret hayatına nefes vermeye bugün de devam ediyor.

Her ne kadar adı göl olsa da, Van Gölü aslında büyüklüğü ve işlevleri bakımında bir deniz olarak kabul edilebilir nitelikte.  Van Gölü’nün tarihini incelediğinizde, ki ben öyle yaptım, asırlar boyunca denizlerde sürdürülebilecek faaliyetlere ev sahipliği yapmış olduğunu göreceksiniz sevgili okur.

Osmanlı döneminde askeri ve ekonomik amaçlı kullanılan Van Gölü Cumhuriyet tarihimizde de gerek yolcu gerekse yük taşımacılığında önemini korumuş ve ülkemizin önemli taşıma unsurlarından biri olmuş.

Günümüzde de Türkiye-İran ticari ilişkilerinin önemli bir ayağı Van Gölü üzerinden yürüyor ve bölgede denizcilik faaliyetlerinin daha ileri bir seviyeye taşınması için çalışmalar olağanca hızıyla devam ediyor.

Son 10 yıldır özellikle Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığımızın denge politikaları gereği Van Gölü çevresinde bulunan Bitlis, Tatvan, Ahlat, Adilcevaz, Erciş, Gevaş, Edremit’in de üzerine düşen payı imkanlar yettiğince aldığını gözlemlemek beni mutlu etti.

Demiryolu, karayolu ve deniz yolu geliştirme çalışmaları kapsamında ciddi çalışmalar yapılmış. Van Gölü’nde kullanılmak üzere Haliç’ten 4 adet gemi gönderilmiş. Ahlat, Adilcevaz, Dereağzı, Çitören, İn Köyü, Altınsaç, Yaylakaya ve Gevaş Grand Deniz balıkçı barınakları inşaa edilmiş.  Gevaş’ta yolcu gemileri barınağı yapılmış, Edremit’te yat limanı inşaa edilmiş. Bunları nereden biliyorum sevgili okur, Tatvan’a gitmişken, çevresine yaptığım günü birlik geziler esnasında keşfettim. Tamamını detaylı inceleyemedim ancak, Van Gölü çevresinde gözlemlediğim bu güzel gelişmeler umut verdi.

Tatvan’da bulunan ilk sivil tershanede toplam 50 vagon ve 4000 ton taşıma kapasiteli iki adet feribotun inşa edildiğini öğrenmek ayrıca heyecanlandırdı beni. Dilerim her şey yolunda gider ve turizm adına güzel projelerin biri biter biri başlar canım memleketimde bugünden tezi yok turizm ile anılır olur Doğu Anadolu Bölgemiz.

Van Gölü’nün çevresinde hayli dolaştırdım sizi sevgili okur, dilerseniz artık Tatvan’a geçelim. Tatvan’a girdiniz mi  sakın bir kent meydanı aramayın, uzun mu uzun bir Cumhuriyet Caddesi’nde buluvereceksiniz kendinizi. Korkmayın Cumhuriyet Caddesi üzerindeyseniz her yere yürüme mesafesi kadar yakınsınız demektir.

Bugün Tatvan’ı Tatvan yapan en önemli yerlerin başında uzun ve geniş sahil şeridi geliyor. Son 10 yıldır yapılan düzenlemelerle Tatvan sahili, gerek yerli halkın gerekse kente gelen turistler için cazibe merkezi olmuş.

Özellikle yaz aylarında bu güzelim Tatvan sahilinde güneşin doğuşunu izlemenin tadına doyum olmuyor. İzledim, size de tavsiye ederim.

Eğer ikindi vakti sahile inecekseniz, şanslıysanız ve de hava da berraksa sönmüş bir volkan olan heybetli Süphan Dağı’na karşı hayal kurabilir, aldığınız ilhamla hayallerinizi gerçekleştirme gücünü kendinizde bulabilirsiniz. Demedi demeyin.

Kent merkezinde Tatvan’la bütünleşen, kentsel planlamanın vazgeçilmezi 2 adet heykelimiz var. Biri Hükümet Konağı’nın bahçesindeki muazzam Atatürk Heykeli, diğeri ise İşletme Parkı’nın içindeki kentin adeta sembolü olan Denizcilik Anıtı. Üstelik bu iki heykel, kent insanlarının randevulaşıp buluşmaları için planlanmış özel noktalar gibiler.

Hazır Tatvan’a gitmişken, fuar zamanına denk getirdim ki, 1968 yılından beri gerçekleşen Doğu Anadolu Kültür ve Sanat Festivali’ne de tanıklık edebileyim. Tatvan sokaklarında müzik seslerinin çılgınca çınladığını görmenin tadına doyamadım. Festival kapsamında gerçekleştirilen Nemrut Şenlikleri’ni kaçırmış olmanın verdiği derin üzüntüyle, halk konserlerini izledim, huzur buldum. Rabbim huzurumuza göz diken içimizdeki düşmanlara fırsat vermesin.

Tatvan’ın kuzeyindeki, Türkiye’nin en önemli yarı aktif yanardağlarından biri olan Nemrut Dağı’nı, görmeyi çok isterdim ama bu sene de kısmet olmadı ne yazık ki. Sizin anlayacağınız Dünyanın sayılı kalderalarından biri olan Nemrut’a da ev sahipliği yapan Tatvan’ı gelecek gezi planlarıma dahil etmem için bir sebep oldu benim için.

Çocukluğumun Tatvan’ında her ev bağ bahçe içinde, verimli topraklarımızda şeker pancarı, patates, domates, elma, armut, kiraz, vişne, kayısı, çilek, ceviz, fındık, mısırdan tutunda aklınıza gelebilecek her çeşit meyve ve sebze yetişirdi. Anneannemin sevgiyle yetiştirdiği güllerinin kokusu tüm mahalleyi mest ederdi mest. Gece 10’lara kadar biz çocuklar bahçede birlik ve beraberlik içinde oyunlar oynardık.

Yaşanan olumlu gelişmelerle mutlu olurken, nüfus artış hızı her daim yüksek olan Tatvan’ın, aldığı ciddi göçle de bugün artık adeta bir büyükşehir olma yolunda dört nala koşturuyor olması beni bir hayli üzdü. Yeşili yok edip, koca koca binalar diken Tatvan’da çocuklara oyun oynayacak yer bırakmayan onları eve hapseden zihniyete buradan en derin sevgi ve saygılarımı iletmek istiyorum. Toprak kabul etmesin sizi emi. Beni özleyin sevgili okur.

©2024 Anadolu Gezi Rehberi

veya

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

veya    

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?

veya

Create Account