Bugün de Diyarbakır, ŞanlıUrfa, Batman, Siirt, Şırnak ve Suriye ile sınır komşusu olan ilimiz “Kaleler şehri Mardin”i gezeceğiz.

Mardin mimarisi, etnografik ve arkeolojik yapısı, tarihi ile sunduğu görsel şölenle, zamanın durduğu hissini yaşatan bir kentimiz.

 

Güneydoğu Anadolu bölgesinin Dicle bölümünde yer alan ilimiz, ülkemizin en kalabalık illerinden biridir Mardin.

Farkı dini inanışların izlerini sürerken, sanatsal açıdan tarihi değeri olan camileri, türbeleri, kiliseleri, manastırları, medreseleri gezerken Mardin’de adeta zaman tünelinde gibi hissedip, eşsiz yolculuklara tanık olursunuz. İpek Yolu güzergahında olan Mardin ayrıca,  5 han ve kervansaraylara da ev sahipliği yapıyor.

 

Dargeçit, Derik, Kızıltepe, Mazıdağı, Midyat, Nusaybin, Ömerli, Savur ve Yeşilli adında 9 ilçesi olan Mardin, adeta bir açıkhava müzesi gibi gezmeye doyamazsınız.

 

Mardin aynı zamanda Akdeniz’den İran’a ve Anadolu’nun kuzey-güney ekseninden kuzey Mezopotamya’ya kadar uzanan geçmişteki ticaret rotasının yeniden önemli bir kavşak noktası olması için hedefine doğru bugün de emin adımlarla ve hızla ilerliyor.

 

Tüm Dünya’da insanlığın beşiği olarak kabul edilen Kuzey Mezopotamya’nın eşsiz kenti Mardin, yeniden tarihteki önemli rolünü oynamak üzere “Kil Mührü”nü eline almış gibi ziyaretçilerini muazzam güzel dokusuyla büyülüyor.

 

Dünya’da istikrarın gün geçtikçe güç kaybettiği bir dönemde Mardin, konumu itibariyle yeniden dünya tarihinde önemli yer tutan o eski ihtişamıyla göz dolduruyor ve kendine bizleri hayran bıraktırıyor.

 

Şayet Mardin’e giderseniz, Mardin Müzesi, Deyrulzaferan Manastırı ile Kasımpaşa Medresesi’ni görmeden sakın dönmeyin.

Gezinin hatırası olarak kendinize, telkari gümüş işlemesi bir hediye armağan edin.

 

Mardin’e has özel yöre yemeklerinin yanı sıra özellikle Mardin Çöreği’nin tadına bakmanızı şiddetle tavsiye ediyorum.

 

Mardin’i anlattım sanmayın size, sadece kısa bir giriş yazısı yazdım Mardin için sevgili okur.

 

İçinde Eski Tunç, Orta Tunç, Geç Tunç, İlk Demir Çağı, Asur, Urartu, Pers, Roma, Bizans, Selçuklu, Artuklu, ve Osmanlı Devletine ait, seramikler, damga ve silindir mühürler, sikkeler, kandiller, figürinler, gözyaşı şişeleri, takılar, vazoların sergilendiği Mardin Müzesi’ni ancak bir günde dolaşabiliyorsunuz. Daha müzedeki arkeoloji ve etnografya sergi salonları, kütüphane, konferans ve dinlenme salonlarını saymadım bile.

Varın gerisini siz düşünün.

©2024 Anadolu Gezi Rehberi

veya

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

veya    

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?

veya

Create Account