500 mağaraya sahip olduğu söylenen, Geyikbayırı, Karain, Kocain,  Konakaltı, Küçükdipsiz, Papazkayası, Yerköprü, Altınbeşik, Gürleyik, Kocadüden, Oruç Düdeni, Dim (Gavurini), Beldibi, Büyük Dipsiz, Damlataş, Derya, Çimeniçi, Mahrumçalı, Peynirdeliği, Tilkiler, Aslanlı (Yaren) isimlerini alan 21 mağarası keşfedilmiş dünyanın en güzel yeri Antalya’dayız bugün.

Madem Mağaralar Şehri Antalya’dayız o halde Karain Mağarası’nı gezmeyle başlayalım Akdeniz’i keşfetmeye, ne dersiniz sevgili okur? Eğer cevabınız evet ise, düşün peşime Karain Mağaraları’nı görmeye gidiyoruz.

Eski Antalya-Burdur karayoluna 5-6 km uzaklıkta bulunan Yağca Köyü sınırları içinde bulunan Karain Mağarası, Türkiye’nin en büyük doğal mağaralarından biridir.

Önünde bulunan traverten ovasından 150 m., denizden 450 m. yükseklikte bulunan Karain Mağarası’nın kapısına tamtamına 476 basamaklı bir merdiveni tırmanarak ulaşıyorsunuz.

Hiç de zor değildi bu merdivenleri tırmanmak benim için, çünkü yolculuğuma pırıl pırıl  bir Akdeniz güneşi, mis kokulu bahar rüzgarı ve sevgili ailem eşlik ediyordu. Üstelik basamaklar arasında  konulan banklar sayesinde, zeytin ağaçları altında dinlenirken hayal kurma imkanı da bulabiliyorsunuz. Daha ne olsun.

1919 yılında Antalya şehrinin İtalya işgali altında bulunduğu sürede, İtalyan botanikçi Giuseppe Moretti tarafından bulunmuş Karain Mağarası’nda 1946 yılında başlayan arkeolojik kazılar 1973 yılına kadar sürmüş ve bu kazılardan, Anadolu ve Yakın Doğu tarihi açısından önemli veriler elde edilmiş.

Anadolu’nun doğu ve batı arasında gerçek bir kültür köprüsü olduğuna dair çok güzel bir örnektir Karain Mağarası. Türkiye’nin içinde insan yaşamış en büyük mağaralarından biri olan Karain Mağarası, 500 bin yıl kadar önce yerleşim merkezi olarak kullanılmış.

Derinliğinin 50 metreyi geçtiği bilinen mağaranın içine girince, kalkerler içinde yer alan, dar giriş ve geçitlerle birbirine bağlı üç ana boşluktan oluştuğunu, en üstte yer alan birinci boşluğun beş gözlü olduğunu, içeriye doğru kademeli olarak derinleşerek ilerlediğini göreceksiniz.

Mağaraya ilk girişte, duvara işlenen Atatürk büstüne dikkatinizi çekmek isterim. Mağaraya girip büyüleniyorsunuz, kafanızı yukarılara bir kaldırıyorsunuz ki, Atatürk’ümün masmavi gözleriyle bakışlarınız buluşuyor. Demedi demeyin, harika hissediyorsunuz.

Daha içerilere doğru ilerledikçe ikinci ve üçüncü boşluklarla karşılaşıyorsunuz ve bu boşluklarda hem ince hem de kalın sarkıt ve dikitler ilginizi çekiyor. Mağaranın içi öyle gerçekçi aydınlatılmış ki, sanki geçmişe yolculuk yapıyor ve bu mağarada yaşıyormuş gibi hissediyorsunuz.

Dilerim Karain Mağarası da çevresinde yer alan yazımın başında isimlerini saydığım diğer mağaralar ile birlikte, taşıdıkları benzersiz doğal, tarihi ve kültürel nitelikler nedeniyle uzmanlar tarafından karma bir sit alanı olarak Dünya Miras Listesi’ne en kısa zamanda dahil olur.

Bu arada turizme açık tutulan Karain Mağarası’nda Prof. Dr. Kılıç Kökten tarafından başlatılan arkeolojik kazılara, bugün de Prof. Dr. Işın Yalçınkaya başkanlığındaki bir heyet tarafından devam ediliyor. Görmeniz lazım sevgili okur.

 

©2024 Anadolu Gezi Rehberi

veya

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

veya    

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?

veya

Create Account