Topraklarımızda 28 Haziran 1921’e kadar işgal süreci sürüyor ama, çekiliş süreçleri 2-3 günde hızlanıyor. Milli Savunma Bakanlığı’nın arşivinde belgelerde bu süreç çok net olarak görülüyor; gün gün raporlar tutulmuş. Ancak son hafta katliamlar ve şehrin farklı bölgelerini yakmalar artıyor. Dolayısıyla ne yapıyorlar, zarar vererek çekildikleri görülüyor. Sadece burayı değil, karşıdaki köylerimizi yakıyorlar. Değirmendere’yi, yakıyorlar. Karamürsel’i yakıyorlar, Bahçecik’i yakıyorlar, Yeniköy’ü yakıyorlar.

 

 

Zaten, işgal önce İngilizler tarafından yapılıyor. İngilizler daha sonra Manisa’daki 11. Tümeni buraya getiriyorlar. Yunanlılar’ı Kocaeli’ye çekip, onları işgal sürecine dahil ediyorlar. Çünkü, Yunan güçlerinden Türkler’e karşı yararlanmak istiyorlar. Yunan güçleri buraya gelince, katliamların dozajı artarak sürüyor. Bir de bunların dışında ayrılıkçı Ermeni ve Rum çeteleri var. Bunların karşısında da başta Mustafa Kemal Paşa önderliğinde teşkilatlanan Milli Müfrezeler var, Kuvayı Milliye var…

 

 

Mustafa Kemal Paşa önderliğinde milletimizin vermiş olduğu mücadele ile, 28 Haziran 1921 esaret zincirini kırdığımız, özgürlüğümüze kavuştuğumuz gün olmuş.

 

 

Bugün 28 Haziran 2021. Milli Mücadelemizin 100. yılındayız. İzmit’in düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yılını, onurla, gururla ve mutlulukla kutluyoruz. Şehrimiz için çok önemli bir yerdeyiz. Aziz vatanımız için canlarını veren, şehit olan hemşerilerimizin manevi huzurundayız. İzmit Bağçeşme Namazgah Şehitliği’ndeyiz.

 

 

 

 

Osmanlı döneminde yakınında cami veya mescit bulunmayan şehir dışındaki yerlerde açık havada namaz kılmak için düzenlenmiş ibadet mekanlarına “namazgah” denirdi. Namazgahlar normal zeminden biraz yüksekte, birkaç basamakla çıkılan düz bir set biçiminde inşa edilir. Namazgahta kıbleyi gösteren büyük bir taş bulunur. Bu taşın üstünde genellikle namazgahı yaptıran kişinin ismi ve ayetler yazılır.

 

 

İzmit Namazgahı, kitabesinden anlaşıldığı üzere 1483 yılında Kocaeli Livası Emiri İbrahim Bey tarafından inşa edilmiş. 23-28 Haziran 1921’de İzmit’in kurtuluşu sırasında düşman kuvvetlerine direnirken şehit olan kahraman insanlarımız buraya defnedilmiş. Kurtuluş Savaşı şehitlerimizin defnedildiği namazgaha daha sonra asker, polis, hava ve Kıbrıs şehitlerinin de defnedilmesiyle Namazgah Şehitliği bugünkü kimliğini kazanmış.

 

 

Bağçeşme’den Namazgah’a gelince taç kapıyı andıran bir kapı ile karşılaşıyoruz. Neredeyse 200 yıllık bir kapı. Bu kapının hikayesi başka bir yazımızın konusu olsun. Şehrimizin hafızasında özel bir yer olan Namazgah’ta Tarihçi Yazar Volkan Şenel ile buluştuk. Milli Mücadele, Kocaeli bölgesindeki işgal dönemi ile İzmit’in kurtuluşu ve bu dönemdeki kahramanlarımız üzerine keyifli bir söyleşi yaptık:

 

 

 

 

 

 

  • Milli Mücadele’nin 100. yılında, İstiklal Harbimizin tarihimiz açısından önemi nedir?

 

Milli Mücadelemizin 100. yılını onur ve gururla kutluyoruz. Milli Mücadele, 1. Dünya Savaşı sonrası başlayan işgal süreçlerine karşı, Milli Mücadelemizin lideri, İstiklal Savaşımızın Kahramanı Mustafa Kemal Paşa önderliğinde Anadolu insanının bu işgallere karşı direnişini, isyanını, azim ve kararlılıkla vermiş olduğu mücadeleyi temsil etmektedir. Bu mücadelenin bizim için özellikle çok manidar bir yanı var. Tarihimize baktığınız zaman milletimizin hiçbir dönem esaret  altında yaşamadığını görüyoruz. Özgürlük ve bağımsızlık karakteri olan bir milletin, bir anlayışın, bir zihniyetin esaret altında, işgal altında yaşaması mümkün değildir… Bu vesile ile de bu bakış açısını sergileyen az önce de ifade ettiğim gibi Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde onun silah arkadaşları ve aziz milletimizin destekleri ile bu noktada verilen mücadeleler sonrasında biz Milli Mücadele dönemini geçiriyoruz. İstiklal Harbimizi başarı ile tamamlıyoruz.  Bağımsızlığımızı, özgürlüğümüzü tekrar kazanıyoruz. Bu vesile ile 100. yılında Milli Mücadele’deki başarılarımızla gururlanıyoruz. İstiklal Harbimizin önderi Mustafa Kemal Paşa ve onu destekleyen tüm silah arkadaşları, onunla birlikte hareket eden askerlerimiz, insanlarımız, milli müfrezeler, ismini belki bilmediğimiz kahramanları rahmet ve şükranla anıyoruz. 100. yılda çok onurluyuz, gururluyuz, mutluyuz. İzmit’in işgalden kurtuluşunun 100. yılını onurla, gururlu, kutlu olsun.

 

 

 

 

 

 

  • 1. Dünya Savaşı sonrası İstanbul’un işgal edildiğini, çok kısa bir süre sonra ise Kocaeli bölgesinin, İzmit’in de işgal edildiğini görüyoruz. Bunun sebebi nedir? 

 

Birinci Dünya Savaşı sonrasında Mondros Ateşkes Antlaşması’nın imzalandığını ve bu anlaşma hükümlerine göre de İstanbul’un kısa bir süre sonra işgal edildiğini görüyoruz. İstanbul’un işgali sonrası yine çok kısa bir süre içinde de Kocaeli bölgesinin İzmit’in işgal edildiğini görüyoruz. Bu nokta önemli. Neden önemli? Çünkü 1918 Kasım’ında İstanbul’un işgal edildiğini görüyoruz ve ondan çok kısa bir süre sonra hemen ilk işgal edilen yerlerden bir tanesini de Kocaeli bölgesi, İzmit… Yani, o dönemdeki statüsüyle İzmit Sancağı. İstanbul işgali sonrası Kocaeli bölgesinin işgal edilmesinin nedeni şu:  İstanbul tabi başkent çok önemli, siz Osmanlı Devleti’ni işgal ediyorsunuz, padişahı kontrol altına alıyorsunuz ve o başkentin çevresindeki ilk yer neresi Kocaeli bölgesi, İzmit. Dolayısıyla işgal güçleri, işgal ettikleri İstanbul’un güvenliğini sağlamak istiyorlar. Kocaeli bölgesi stratejik bir noktada. İşte yine Kocaeli’nin coğrafi konumu burada karşımıza çıkıyor. Bu nedenlerden bir tanesi. İkinci nedeni, burada İzmit Körfezi var, çok önemli limanlar var. Bunlardan biri İzmit Limanı, diğeri ise Derince Limanı. Bu limanları kullanmak istiyorlar. Üçüncüsü de burada cephanelikler var. Bir tane örnek vermek gerekirse, Derince’deki cephanelik. Mondros Ateşkes Antlaşması sonrasında Osmanlı Devleti askerlerinin toplanan silahları buraya getiriliyor. Önceden de burada bir cephanelik var, ama aynı zamanda da İngiliz askeri güçlerine bağlı olarak da burada Osmanlı Devleti askerlerinin silahları ile ilgili bir birim kuruluyor ve o silahlar burada sökülüyor, parçalanıyor.

 

 

 

  • Kocaeli bölgesinin işgal dönemi hakkında çeşitli araştırmalar yapıyorsunuz. O dönemde bu bölgede neler yaşandı? Bir tarihçi olarak dikkatinizi çeken önemli olaylar var mı?

 

Aslında birçok olay var. Ama zamanımız kısıtlı, sizlere bu olayların 2-3 tanesinden bahsetmek isterim. Mesela bunlardan bir tanesi şu, aşağıdaki fotoğrafta da göreceğiniz üzere:

 

Burası İzmit Tersanesi bahçesi, duvarlarını görüyoruz. Yani burası şu andaki Merkez Bankası’nın olduğu ve Gar Binası’na doğru olan yer tersane. Orada eskiden duvarlar ve içeride bir tershane bahçemiz vardı. Burada işgal güçlerini görüyoruz. Bir İngiliz askeri elini yukarıya doğru kaldırmış. Elini indirecek. Burada gözleri bağlı olan bir İzmitli vatandaşımız ne yazık ki şehit edilecek. Ne yapıyor bu insanlar? Burada Milli Mücadele’yi destekleyen, işgal güçlerine karşı direnen İzmitli hemşerilerimizi şehit ediyorlar. Bu katliamı kime izletiyorlar? Bizim vatandaşlarımıza… Bu fotoğrafın bende farklı açılardan çekilmiş halleri var. Dolayısıyla burada bir psikolojik savaş taktiği uyguluyorlar. Diyorlar ki, siz Milli Mücadele’yi desteklerseniz biz sizi böyle kurşuna dizeriz. Ve de görüleceği üzere kurşuna diziyorlar. Bakın bir kişiye kaç kişi ateş ediyor? En az 4-5 kişi ayakta var, 4-5 kişi yerde var 10 kişi ateş ediyor. Diğerleri de izliyor. Ne kadar acı bir durum. Ne kadar büyük bir katliam. Ne kadar büyük bir vahşet. İşte size bu işgal süreçlerinde yaşanan acı kesitlerden bir tanesi. Bu yüzden yüzüncü yıl önemli, Milli Mücadele önemli, Gazi Paşa’nın başarısı önemli…

 

Bir başka fotoğrafta da Av Köşkü olarak bilinen Kasr-ı Hümayun’u (İzmit Sarayı) görüyorsunuz. Burada ana binaya dikkatinizi çekmek isterim. Ana binanın sağında ve solunda çadırlar var. İzmit işgal edilmiş ve bu gördüğünüz Kasr-ı Hümayun, İngiliz askerlerinin karargahı olarak kullanılmaya başlanmış. Ne kadar acı bir durun… Arkada da yine diğer askerlerin çadırları var.

 

 

 

 

 

İşgal döneminde bir İngiliz pilotun uçağından çektiği bir başka fotoğrafa bakalım şimdi de hep birlikte. Pilot İzmit’in çeşitli yerlerini geziyor, fotoğraflıyor. İstihbarat amaçlı çekilen o fotoğrafların hepsi elimizde şu an. Bu fotoğrafların ne kadar önemli olduğuna burada dikkatinizi çekmek isterim. Bugün o Kasrı Hümayun müze olarak kullanılıyor daha sonra Mustafa Kemal Paşa bu binayı birkaç kez gelip ziyaret ediyor. Gazi Paşa’nın Claude Farrere ile, gazetecilerle, vatandaşlarla gelip görüştüğü Kasrı Hümayun’da o işgal döneminde İngiliz işgal güçlerinin bayrağı dalgalanıyor. İşte Mustafa Kemal Paşa’nın burada Milletimizle birlikte Milli Mücadele’de, İstiklal Harbimizde neyi başardığının en güzel örneklerinden birisidir. Esarette İngiliz, Yunan bayrağı; özgürlükte, bağımsızlıkta canımızdan çok sevdiğimiz Türk Bayrağı…

 

 

 

 

 

Son bir olay anlatıp yaşananlarla ilgili bölümü bitirmek istiyorum. Burada da yine o İngiliz pilotun uçaktan çektiği fotoğraflardan bir tanesi var. Neresi burası? Bu fotoğraf 1920 Haziran’ında çekilmiş. Burası İzmit Çuhaneyi Hümayun yani İzmit Çuha Fabrikası bir başka deyişle İzmit Kumaş Fabrikası.  Aslında bu fabrika Osmanlı’nın kurduğu ilk fabrikalardan birisi. Osmanlı ilk sanayi atılımlarından bir bölümünü de Kocaeli’de gerçekleştiriyor. Kocaeli’nin aslında bilinmeyen böyle tarihi bir yönü de var.  1843-44’de fabrika yapımı bitiyor, Sultan Abdülmecit bu fabrikanın açılışına İzmit’e geliyor. Bu çok önemli bir hadise. Bu fotoğrafta bu fabrikanın ne kadar büyük olduğuna dikkatinizi çekmek isterim. Burada fabrika alanında adeta bir şehir var. Burası şimdi bir askeri alan ama o dönem bir sanayi kuruluşu. Çuha askeri kıyafetler için kumaş üreten önemli bir fabrika…  Şu anda bu fabrikanın yeri Kartepe ilçesi sınırları içinde kalıyor. Az bir bölümü de Başiskele ilçesi sınırları içinde bulunuyor. O dönem İzmit’e bağlı tabi. İzmit Çuha Fabrikası. Sonra fabrika çok büyüyor, fabrikanın içerisinde misafir odaları, dikimhaneler, boyahaneler ve hatta ve hatta bir kütüphane bile var. Bakın burada fabrikanın bombalamadan önceki hali çekilmiş.

 

Bir diğer fotoğrafta bombalama sırasında çekmiş, fabrika darmadağın yanıyor.  Üçüncü bir fotoğraf daha var ki, bitmiş artık her şey, fabrika tarumar olmuş. Şimdi de bunu niye yapmış gelelim ona?

 

Fabrika nedir? Üretimdir, ekonomidir, paradır. Osmanlı ekonomisini çökertmek için bunu yapıyorlar. Günümüzde yaşananlarla ne kadar benzeşiyor. Bugün de küresel emperyalist güçler devletimizi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ekonomik olarak zor durumda bırakabilmek için bir sürü oyunlar oynuyorlar. Dünle hiçbir farkları yok… 100 yıl sonra aynı olaylar oluyor. Değişen hiçbir şey yok. Değişmeyecek de ona göre aklımızı başımıza alacağız. Bu aziz Vatana sahip çıkacağız…

 

  • 28 Haziran 1921’e, yani İzmit’in kurtuluş sürecine giden yolda kimler var?  Bize birkaç örnek verir misiniz?

 

En başta tabi ki Gazi Mustafa Kemal Paşa var. Başka kimler var? Bir hanımefendi ile röportaj yapıyoruz. Pozitif ayrımcılık yapalım. Bir kadın kahraman ile başlayalım: Kara Fatma (Fatma Seher Hanım) var… Benim de 20-25 yıla yakındır hayatını araştırdığım önemli bir kahraman. Son yıllarda yapılan araştırmalarda Kara Fatma ile ilgili birçok çalışma yapıldığını görüyoruz. Bunlardan memnuniyet duyuyoruz. Ama Kara Fatma’nın hayatında bilinmeyen çok… Dolayısıyla ben bu vesile ile şunu söylemek isterim. Kara Fatma’nın hayatında Kocaeli’nin özel bir yeri var. Kara Fatma’nın mücadelesinde Kocaeli yönü çok bilinmiyor. Kara Fatma üzerine araştırma yapan kişilerin de bu konuyu daha iyi araştırmaları gerekiyor. Kocaeli yönü biraz zayıf kalıyor, bilinmiyor.

 

 

 

 

 

Kara Fatma’yı burada o özel kıyafeti ile görüyoruz. Kaması ve sağlı sollu fişekleri üzerinde taşıyor. Kara Fatma’nın çok güzel bir tüfeği var. Silah belki itici bir şey ama, Kara Fatma bir kadın, tüfeğinde çok güzel sedef süslemeler var. Kara Fatma Sivas Kongresi’nde Mustafa Kemal Paşa ile görüşür. Sonrasında kendisine çeşitli görevler verilir. Kara Fatma Milli Mücadeleyi destekleyen bir kadın kahraman olarak karşımıza çıkar. Kara Fatma gibi birçok kadın var ama, Kara Fatma’nın bu noktadaki mücadelesi gerçekten dikkat çekici. Kara Fatma’nın hayatında, mücadelesinde ve Milli Mücadele’de İzmit Kocaeli tarihinde de Kara Fatma’nın çok mühim bir yeri var. Çünkü bu bölgede özellikle İngiliz ve Yunan güçlerine karşı, ayrılıkçı Ermeni ve Rum çetelerine karşı, işbirlikçilere karşı çok büyük bir mücadele veren bir isim Kara Fatma. Erkeklerde var ama kadınlardan oluşan bir milli müfreze oluşturarak bu bölgede mücadele etmesi, burada oluşturduğu kişi sayısının kimi zaman, 250-300 kimi zamanda 350-400’lere çıkması önemli bir başarı.

 

Kara Fatma’nın hayatında önemli bir şey daha var. Kara Fatma İzmit’te sağ kolundan yaralanıyor. Burada tedavi görüyor. Tedavisi tamamlandıktan sonra mücadelesine devam ediyor. Ermeniler’in İzmit’te yapmış oldukları çeşitli katliamların bir tanığı aynı zamanda Kara Fatma… Benim, bundan 20-25 yıl öncesinde Kara Fatma’yı gören, onu tanıyan çeşitli insanlarla yapmış olduğum röportajlar var, onların anlattıkları var.  Kara Fatma’yı burada rahmet, minnet ve vefa ile anıyoruz. Kendisine özellikle kalbi bir muhabbet beslediğimizi de ifade etmek isterim.

 

İzmit’te milli mücadelede başka kimler var? Kazım Paşa’dan tutun da, Deli Halid Paşa’ya, Zobuoğlu Hasan Bey’den, Gökbayrak Taburu Komutanı Yüzbaşı Cemal Bey’e, Gebeşoğlu Mehmet’ten, Rıza Bey’e, Yahya Kaptan’a…. Bilinen ve bilinmeyen yönleriyle birçok farklı isim var.

 

5– Milli Mücadele dönemi ile ilgili bir çalışmanız var mı?

Milli Mücadelemizin 100. yılı olması sebebiyle bir çalışmam var.  Aslında birkaç çalışmam var… Bunlardan bir tanesini bu sene inşallah yayınlayacağız. Milli Mücadele’nin Kocaeli bölgesindeki işgal dönemi ile ilgili bir kahramanımız ile ilgili önemli bilgiler veren bu çalışma ile şehrimizin bilinmeyen tarihi ile ilgili bir bölüm aydınlanmış olacak. Hedefimiz bu çalışmayı Eylül Ekim ayı gibi okuyucuyla buluşturmak.

 

 

©2024 Anadolu Gezi Rehberi

veya

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

veya    

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?

veya

Create Account