Ülkemizin 7., Doğu Anadolu’nun ilk Sukaypark Tesisi Van Gölü’nün eşsiz kıyılarına sahip Bitlis’in Adilcevaz ilçesine yapılmış. Vücudun tüm kaslarını çalıştıran, suyla dans edercesine yapılan kablolu su kayağı, her yaştan insanın yapabileceği bir spor dalı. Üstelik Van Gölü kıyılarına da çok yakışmış. Gezdim, gördüm, yazdım.
Van Gölü’nün şifalı sodalı suyuna özel yapılan tesiste Adilcevazlı gençlerin yoğun ilgisiyle karşılaşmak, mutluluk vericiydi. 575 metre uzunlukluğunda kayak parkuru, 400 metrelik yüzer iskelesi, dalga kıranı, 170 metrekarelik tesisi ile sukaypark, Doğu Anadolu sahil şeridinin adeta cazibe merkezi olmuş.
Masmavi, pırıl pırıl, berrak Van Gölü sularına giren sporcular, bir yandan tesiste eğitim alıyor. Diğer yandan su kayağı yapmanın keyfine varıyorlar. Gölde serinlemenin tadını çıkaran gençlerin mutlulukları görülmeye değer. Demedi demeyin.
Heyecanla tesiste antreman yapan gençleri izlerken, Kablolu Su Kayağı’nın çevre dostu bir spor olduğunu öğrendim. Elektrikle çalıştığı için çevreyi kirletmediği gibi, her kayak operasyonu göle yılda 9 ton oksijen kazancı sağlıyormuş.
Düşünsenize ülkemizde kirlilik yüzünden göllerde yaşam azalıyor ve bu göller ekonomik yönden atıl duruma geliyor. Demek ki ülkemizde kablolu su kayağı sporunun yaygınlaştırılması gerekiyor. Çünkü bu spor hem ekonomik hem de ekolojik yönden çevreye canlılık kazandırıyor.
Yaptığı bu özel proje ile bölge insanını spor yapmaya teşvik eden, gençler için yeni bir iş alanı açan değerli Adilcevaz Belediye Başkanı Necati Gürsoy’u kutluyorum. Emeklerinize sağlık.
Başta bu spor dalının mucidinin yaşadığı Almanya olmak üzere Fransa, Hollanda, İngiltere, İspanya gibi birçok ülkede giderek yaygınlaşan bu çevre dostu projeyi Doğu Anadolu’nun sakin şehir olmaya aday kenti Adilcevaz’da görmek, ülkem adına umutlarımı tazeledi. Çünkü, bu proje hem iç turizm hem de dış turizm için açısından önemli bir katma değer yaratacak bir vizyon projesi.
Nefes kesen güzellikte doğal güzelliklere sahip Adilcevaz ilçemiz bu proje ile her şeyden önce sıradışı bir mesire yeri kazanmış. Doğu Anadolu’da ve çevre illerde yaşayan gençler spor yapabilme imkanı elde etmiş. Üstelik de yapılan bu işletme ile Adilcevaz kalıcı bir gelir kaynağına kavuşmuş. Adilcevaz’da yok yok sizin anlayacağınız.
Dün sahillerine gözü gibi bakan Adilcevaz’ın temiz sahillerine girmek için belki de sadece günübirlik gelen misafirler, bugün artık Adilcevaz’da kalmak için birbirleriyle yarışır hale gelmiş.
Adilcevaz enfes bir turizm kenti olmuş. Yakın çevreden gelen yerli turistlerini sınırlı sayıdaki konaklama tesisleriyle olsa da hakkıyla ağırlamayı başarıyor. Yarın öbür gün yabancı turistlerin gelmesi ve kalması için başkan ve ekibi canla başla çalışıyor. Ne mutlu ki Adilcevaz’a böyle çalışkan bir başkana sahip.
Dilerim bir gün Adilcevaz, Dünya ve Avrupa Kablolu Sukayağı Şampiyonaları’na da ev sahipliği yapar. Eminim bu tesis yetiştirdiği sporcular ile şampiyonalarda Doğu Anadolu’nun ve Adilcevaz’ın ismini gururla temsil eder.
Yaşattığı huzuru, dinginliği, sakinliği ile beni kendisine hayran bıraktıran, doğası, doğal güzellikleri ve temiz havasıyla aklımı başımdan alan yeryüzü cenneti Adilcevaz her daim yolun açık ve aydınlık olsun.
Eğer siz de hayattan adeta bir maceraymış gibi keyif alanlardansanız, doğa harikası Van Gölü’nün en güzel tesisi olan sukayparkta suyla dans edebilirsiniz. Yeniden görüşünceye kadar beni özleyin.
