Ne cenneti merak ediyorum, ne de düşünüyorum cehennem var mı diye??

Yaşadığımız sağlıklı günler cennetti, yaşayacağımız günler ise ‘cehennem’!

Atıldık bir savaşın ortasına; ne silahımız var ne siperimiz, her taraf hasta dolu!

Bizlerin gözünde yetişememe endişesi hastaların gözünde korku!

Açıklamalar yapılıyor; yeterince maskemiz eldivenimiz var, bize gelen hiçbişey yok; duyuyor, belgelerini görüyoruz; varmış hatta öyle çokmuş ki Erbil’e, İran’a gönderilmiş??

Neyse umudumuzu yitirmeyelim kendimiz bulalım malzeme diyoruz; piyasada yok, olan toplatılmış, ilaç yok, cihaz yok, yok, yok!!

Her gün bir hekimin, hemşirenin, teknisyenin hastalık haberini alıyoruz; günde yüzlerce hasta, hasta yakını; acillerde şüpheli hastayla trafik kazası hastası ve yakınları aynı yerden giriyorken hastaneye; virüs Türkiye’ye öyle hızla yayılıyor ki kendi bile şaşkın!

Muayene yaparken bizim de başımız ağrıyor, kasımız, her yanımız, öksürüyoruz; acaba biz de enfeksiyon kaptık mı, hastalara bulaştırmasak diye kit arıyoruz; televizyona çıkıp onbinlerce kitimiz var deniyor, hani nerde; bizde yok??

Varmış tabi hatta öyle çokmuş ki diğer ülkelere satılmış, parası olana, sağlıkçılara değil futbolculara filan yapılmış, onu öğreniyoruz??

Hastalık şüphesiyle eve gitsek çocuklar var, oteller hizmetinizde deniyor arıyoruz bize öyle bir emir gelmedi diyorlar.

Eve girsek, bizi göremeyen çocuklarımız bize doğru koşuyor sarılsak vicdan yapıp ağlıyoruz, sarılmasak özlemden ağlıyoruz!

Keşke hiçbir şey yapmadan ‘tek bir gün evde kalabilsek’ diye düşünürken yalvarıyoruz; bakın yoğun bakımların yüzde 75’i doldu, hastanelerde yer yok, ilaç yok; evden çıkmayın bu hızla yayarsak herkes ölecek diyoruz; dinleyen yok, yok, yok!

‘Yaşlıları evde tutup; aynı evde yaşadığı her gün işe gidip gelen ailesiyle izolasyon hiç olur mu; herkesin ohali kendine mantığıyla kaç bin kişi ölecek, sokağa çıkma yasağı gelmeli’ diyoruz, susturuyorlar.

Hastayı uyarıyoruz hasta yüzümüze tükürüyor; riskli bu bölge geçemezsin diyen güvenlik görevlisi kapıda bıçaklanıyor; hastalık önlenemez hızda yükseliyor; sayılar gizli tutuluyor, ‘memleket bu beladan nasıl kurtulur; insanları aç bırakmadan evde nasıl tutarız, onları nasıl yaşatırız’ planları yerine planlar Kanal İstanbul İhaleleri üzerine, onu öğreniyoruz!

İlâhi adalet varsa nerede?, cenneti cehennemi neden merak edeyim; cehennem şu an biz sağlıkçıların yaşadığı anda; sorup sorgulamayan sesimizi duyup bize kulak vermeyen çok yakında ne hastane ne hekim bulamayacak sizler için de cehennem çok yakın günlerde, göreceksiniz ne yazık ki!

Benim gibi umut dolu, memleketin doğusu batısı her yanında mesleğini aşkla yapan; insanları ve hayatı çok sevip, herkese moral verip motive eden bir hekimini de bu hâle getiren ülkeme, sağlık sistemine, bu ülkenin her sektörünü batırıp insan hayatını bu kadar değersizleştiren herkese yazıklar olsun!

Sağlıcakla kalmak duayla; minnet alkışla olmaz!

Görünen köy kılavuz istemez lütfen İtalya’nın günlerine göre hastalık ve ölüm oranlarına ve bizimkilere bakın; sonumuz onlardan kötü, bunu görün artık!

Her akşam çıkıp güllük gülistanlık ülke tablosu çizenlere değil; savaşın içindeki gerçek savaşçılara, ‘bilime’ ‘akıla’ inanın, nolur ya, bir kez gözünüzü açın artık, sevdikleriniz birer birer elinizden kayıp gitmeden vurun yumruğunuzu masaya, bu ülke için klavye başında sadece eleştiri yapan sahte vatanseverlerden olmayın; gerçekten sevdiğinizi kanıtlayın, parası pulu olan olmayan; herkesi öldürürken bu meret bırakın artık para mal mülk peşinde koşmayı; bu güzel ülkeyi birlikte kurtaralım; ayrışmadan, ‘bir’ olalım; bu vatana varsa borcumuz, ölerek değil usulünce savaşarak ödeyelim, geç olmadan, imkansızlaşmadan!

©2024 Anadolu Gezi Rehberi

veya

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

veya    

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?

veya

Create Account