Canım Diyarbakır’ıma yolunuz düşerse, Roma döneminde kurulan ve günümüze kadar ayakta kalabilen Sur ilçemize hayran kalacaksınız.
Bugün 750 tescilli tarihi yapının bulunduğu Sur ilçemizdeki meşhur Sülüklü Han’a götüreceğim sizi. Düşün peşime…
Diyarbakır’ımın merkezi olarak kabul edilen Dağkapı Meydanı’ndan başlayın ve Suriçi’nde Balıkçılarbaşı semtine kadar devam eden 671 metre uzunluğundaki Gazi Caddesi’ni bir baştan bir başa gezin.
Bir açıkhava müzesi kadar zengin tarihi yapılara sahip Sur ilçemizde, adreslerin bile tarihi yapılara göre tarih edildiklerine tanık olacaksınız.
5 km uzunluğundaki tarihi Diyarbakır Surları içinde kalan ve Eski Diyarbakır olarak bilinen Sur ilçemiz aynı zamanda Diyarbakır’ımın hem ticaret hem de turizm merkezi. Bu nedenle Sur ilçemiz, yılın her dönemi çok hareketlidir.
Bugünkü dinlenme noktamız Suriçi’ndeki Sülüklü Han.
Suriçi’ndeki eski Yoğurt Pazarı’nın bulunduğu sokağa girdiğinizde, sağlı sollu kuruyemişçilerin, peynircilerin, her daim taze olan çöreklerinin mahlep kokusuna hayran olduğunuz fırının önünden geçerek sağa döndüğünüzde, demirci ustalarının çekiç seslerini duyarak az yürüdüğünüzde sol tarafta tüm haşmetiyle göz kırpar size Sülüklü Han.
İçine girdiğinizde yüzlerce yıl geriye gider, adeta kendinizi zaman makinesinin içinde kaybolmuş gibi hissedersiniz.
17. Yüzyıl’dan kalma bu özel han, giriş kapısındaki devasa kitabede, 5 dilde: Süryanice, Ermenice, Zazaca, Kırmançe ve Türkçe yazılmış tarihçesi ile, sizi karşılar ve içeri buyur eder.
Kedilerin dolaştığı avlunun ortasında, oturanları gölgesiyle koruyup kollayan dut ağacının sohbet için sizi beklediğini görürsünüz. Dayanamaz kıvrılıverirsiniz gölgesine ve işte o an bir tatlı huzur vermek istercesine sizi sarıp sarmaladığına tanıklık edersiniz.
2010 yılında restore ettirilen Sülüklü Han’ın, içerisinde bulunan eski kuyudan dönemin hekimleri tarafından şifa amaçlı olarak sülüklerin çıkarılıp burada toplanmasından dolayı bu ismi aldığı söylenir ki, bunda doğruluk payının olduğunu hanın arka sokaklarında halen sülük tedavisi uygulayanların olduğunu duyunca daha iyi anlarsınız.
Üst katların dinlenme odası, alt depoların ise hayvanların konaklama yeri olarak kullandığı han Kurtuluş Savaşı sırasında süvari birliklerinin karargahı olarak kullanılmış.
Bugün halka açık turistik bir gezi mekanı ve kafeye ev sahipliği yapan Sülüklü Han’a oturmak için sıra bekliyorsunuz. Demedi demeyin. Ama inanın oraya oturup kahvenizi yudumladığınızda ancak beni daha iyi anlayacaksınız.
Kredi kartının geçmediği, bahşişin kabul edilmediği bu mekanda, yöremize özgü dut, reyhan ve gül
şerbeti içebileceğiniz gibi, özel fincanda ve közde ağır ateşte pişen enfes menengiç kahvesini de tercih edebilirsiniz, isterseniz ikisini birden deneyin pişman olmayacaksınız.
Dinlediğiniz müziklerin tınısıyla huzur bulduğunuz bu mekanda dilerseniz de, ev yapımı Süryani şaraplarının tadına bakabiliyorsunuz aklınızda bulunsun sevgili okur. Unutmadan söyleyeyim, hazır oralara kadar gitmişken hanın bodrum katındaki efsanevi kitabevini gezmeden dönmeyin.
