Belki de bir filmin içine süzüldük ve onu yaşıyoruz.

Dünyamızı saran ve her gün bir başka canlıya sıçrayan bu salgını duyduğumdan beri aklımda dönüp duran bir kitap var. Jose Saramago’nun Körlük isimli kitabı.

Kör olan bir hastanın diğer insanlara bulaştırması ve salgın haline gelen bu durumun insanlar üzerindeki etkisini anlatıyor kitap.

Belki de göremediğimiz bir varlıkla savaştığımız için, her gün kitabın bir başka sayfasını yaşıyormuşuz gibi hissediyorum.

Ama bu defa okuyarak ve hayal ederek değil bizzat içinde yaşayarak.

Ete ve kana bürünerek, kitabın ya da bir filmin içindeymişiz gibi.

Bir haftada nasıl kaosa sürüklenilir ve bir haftada nasıl tarih öncesine dönülür?

Gücümüz, iktidarımız, sağlığımız nasıl pamuk ipliğine bağlı bunu ortaya koyan bir senaryodayız.

Bu yüzden yaşadıklarımızdan anlamlar çıkartmaya, güzel bir sona varmaya, her film ve kitabın sonunda bize verilen o anlamı, o mücevher niteliğindeki parlayan değerli anlamı bulmaya çalışıyorum sürekli.

Kitap bitmeden varmak istediği sonu görmeye çalışıyorum.

Eğer bize vermek istediği dersi kavrarsak, birşeyleri düzeltmeye vaktimiz var hala.

Doğa bize ne söylemek istiyor?
Zaman bize ne söylemek istiyor?
İnsanlar bize ne söylemek istiyor?

Kulağımı kabarttım dinliyorum. Anlamaya çalışıyorum. Ama ben de duyamıyorum, çünkü hep birlikteyiz. Hep beraber dinlememiz gerek Dünyamızı.

Şu an hepimiz aynı durumdayız.

Birimiz daha duyarlı iken, birimiz daha saygılı, birimiz daha sevgi doluyken, birimiz daha hoşgörülü, birimiz daha otoriterken, diğerimiz daha toleranslı, birimiz sakinken, diğerimiz daha tedirgin, birimiz daha kontrollüyken diğerimiz daha çabuk raydan çıkabiliyor.

Hepimiz insan olmanın gereğini yapıyoruz ve eksikliklerimizle varız ama bütüne baktığımızda birbirimizi tamamlıyoruz bu süreçte.

Ama şuan tam “şuan” durup dinleme zamanı. Doğa bize ne söylüyor? Ne anlatmaya çalışıyor?

Kurduğumuz (müthiş!) düzen bir günde bir haftada bir insanla nasıl da altüst olabiliyor. İzleyelim.

Bence müthiş ve kusursuz olduğunu zanneden insanoğlu buzdağına çarptı . Bunu kafasını başka yöne çevirmeden izlemesi gerek. Yeni sonuçlar çıkartıp uygulaması gerek.

İnsanlar ölüyor. İnsanlar her gün salgın hastalıklardan, açlıktan, savaşlardan, işkencelerden, cinayetlerden de ölüyor. Ama bu görünmez el hepimizi tepetaklak etti.

Şu an değişen tek şey sensin ve senin gündemin.

Biz buna empati diyoruz. Senin de başına gelebilecekmiş gibi düşünmek ve hareket etmek. Belki de uyandın. Belki de yaşamıyordun, her gün ölen sen. Yaşamaya başladın.

Saramago’nun kitabındaki karakterin söylediği gibi: “Kendimi görmek istiyorum, kendimi görmek istiyorum, kendimi. “Belki yaşananlardan sonra herkes kendini aynada bir kez daha görür.

Bir romanın içine süzülüp girdik. Her şey bir haftada değişti.

Sarılan, dokunan, tokalaşan, elele tutuşan sevgisini içinde tutamayıp dokunarak anlatan bir millet olarak, şimdi nasıl da bitkin düştük.

Evlerimize bile yabancı hale geldik. Evimizden içeri girince bile kendimizi huzurlu hissedemiyoruz.

Duş alıyoruz, dezenfekte ediyoruz ellerimizi, kendimizi.

Üzülen bir arkadaşımızı sarıp sarmalayıp teselli edemiyoruz.

Cenazesinde yanında olamıyoruz.

Düğününde onun sevincini paylaşamıyoruz.

Dokunmadan yaşanan bir hayat ne kadar kırılgan.

Birlikte yaşadığımız insanların gözlerinin içine bakıyoruz.

Komşularımızla görüşmüyoruz.

Hastalanınca anne ve babamızın yanımızda olmalarını istemiyoruz.

Durum ve koşullara göre nasıl hareket edeceğiz.

İnsanlar bu koşullarda hangi yöne evrilecek?

Çevreden ve insanlardan uzaklaştıkça destek olarak mı? Paylasarak mı?

Birbirimizin acısını anlayarak mı ? Yoksa yağmayalayarak mı?

Birbirinden kaçırarak, birbirine zarar vererek ya da en kötüsü yaşananları görmezden gelerek mi?

İnsanlık tarihinde bu defa hangi tarafta olacağız? Belki de binlerce yıl sonra bile bugünleri hatırlayarak insanlık için bir milat kabul edeceğiz.

Belki de insan doğasının çevreden ve koşullardan bağımsız olunca nasıl da yozlaştığını konuşacağız.

Her şey ellerimizde.

Dokunmadan yaşanır mı? Muhakkak ki yaşanır. Ama nasıl yaşanır?

©2024 Anadolu Gezi Rehberi

veya

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

veya    

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?

veya

Create Account