Köroğlu destanlarından, Dede Korkut hikayelerinden, kanatlıymış gibi uçarcasına koştuğuna inanılan su aygırı ya da denizatlarını hatırlayacaksınız. Bu eşsiz atların suda yaşadıklarına, su aygırından türediklerine inanan Türkler, derin dağ göllerinde bu cins atların yaşadıklarını düşünür ve bu göllere de aygır gölü adını verirlermiş. İşte bugün de o göllerden biri olan Adilcevaz’a 9 km uzaklıktaki doğa harikası Aygır Gölü’ne gideceğiz.
Bitlis’in Adilcevaz ilçesini çocukluğumdan beri hayranlıkla gezerim. Enfes bir doğa, tertemiz masmavi Van Gölü kıyıları ve herşeyden önemlisi, geçmişine tarihine, doğa güzelliklerine böylesine güzel sahip çıkan takdire şayan insancıkları ile gurur duyarım.
Yıllar yıllar sonra Adilcevaz’a yeniden konuk olmak çok keyifliydi. Çevreye, doğaya ve insana saygılı bir şekilde gelişen, bence sakin şehir olmaya aday Adilcevaz, adeta bir turizm cenneti olmuş ve beni kendine yine hayran bırakmıştı.
Adaletiyle nam salmış kadısıyla dünyaca meşhur Adilcevaz’ı gezerken, Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın 5. büyük gölü Van Gölü’nün berrak, pırıl pırıl parlayan masmavi sahilleri, enfes koyları karşısında büyülenen beni, değerli mihmandarım Faysal Bey uyardı.
Bitter Hanım, daha çok az bir kısmını gördünüz Adilcevaz’ın, sizi bir de doğa harikası Aygır Gölü’müze götürelim. Ne dersiniz? Bu harika teklif üzerine emektar arazi aracımız kara meleği aldık yollara düştük.
Yol boyunca, bir yandan enfes doğayı gözlemleyip, mis gibi temiz havayı ciğerlerime çekerken, diğer yandan da Adilcevaz’ın İran’a geçişi sağlayan yol üzerinde bulunduğu ve bu yolun aslında tarihi İpek Yolu’nun uzantısı olduğunun bilinciyle, topraklarımızın nasıl da farklılıkları buluşturup, tanıştırıp ve kaynaştırma konusunda uzman olduğunu düşünüp gurur duydum. Çünkü, zamanının medeniyet seviyesi en yüksek yerleşim birimlerinin oluşmasında köprü görevi görmek herkese nasip olmaz değil mi sevgili okur.
Adilcevaz’ın çıkışında yolun ortasında duran kocaman bir kaya kütlesi ilgimi çekti. Yol boyunca kahrımı çeken değerli şoför abimizden durmasını rica ettim. Çevredeki insanlara sorup, koca kaya kütlesinin hikayesini öğrendim.
Meğer, zamanın birinde Süphan Dağı’nın eteklerinden kopup, sel sularıyla yolun kenarına kadar sürüklenenek gelmiş koca kaya kütlesi, ibret öyküsü gibi duruyormuş da benim haberim yokmuş.
Kaldırımın ortasında duracak şekilde kaldırım taşlarıyla kütlenin etrafını ören Adilcevaz Belediyesi ne de güzel yapmış o koca kaya kütlesini kaldırmamakla, Aygır Gölü’nün yönünü belirliyor levha misali duran kaya kütlesi.
Vakit akşama yaklaşırken, bizim ekip de kara melekle, sürülmüş tarlalar içindeki dar yollardan geçerek, Süphan Dağı’nın eteklerinden yukarı doğru tırmanmaya devam ediyordu.
Yaklaşık 10-15 dakika tırmandıktan sonra, 4 haneli Aygır Köyü’nün içinden geçtik. Köy geçimini tarım ve hayvancılıktan sağlıyor.
Yukardan gördüğümüz gizli cennet Aygır Gölü’ne ulaşmak için köyün içindeki bir tesisin önünde duruverdik. Manzaraya hakim tesisin içinden aşağı doğru yürüdük.
Söğüt ağaçları içinden kuş cıvıltıları eşliğinde, huzurla yürürken bir de baktık ki, muhteşem bir doğa harikası olan Aygır Gölü’ne ulaşmışız.
Anadolu’nun üçüncü yüksek doruğu, sönmüş bir volkan olan Süphan Dağı’nın güney eteklerindeki çanakta yer alan gölün alanı yaklaşık 3.5 kilometrekare.
Dibinde kaynayan sularla beslenen volkanik kayaçlar üzerinde oluşmuş lav set gölü özelliği taşıyan Aygır Gölü’nün suyu tatlı. Turizm açısından elverişli olan bu gölde alabalık üretimi tesisleri de var.
Zengin balık potansiyeline sahip Aygır Gölü ve çevresi, yöre halkı için paha biçilemez güzellikte doğal bir mesire alanı. Göl kenarında bulunan kayık, fotoğraf çekinmek isteyenlerin birbirleriyle yarıştıkları çekim mekanı olmuş.
Yüzmeye de elverişli görünen gölde, olta balıkçılığı yapılıyor. Yabani kuşlara ev sahipliği yapan gölün derinliğinin kıyıdan itibaren hızla arttığı söyleniyor.
Göl kenarında yer yer saz ve hasır otu grupları görülse de çevresindeki sulak alan ekosistemi zayıf, ama dağ çayırları göze çarpıyor. Uzun lafın kısası siz doğaseverlere de bu muhteşem krater gölünü görmenizi öneririm. Beni özleyin.
Çok güzel
Teşekkürler
Bihtercim, yıllar önce Aygır Gölünü ben de gezmiş ve hayran olmuştum.
Kesinlikle hayran olunası bir yer.
Doğası çok güzel olan Adilcevaz’ın etrafıda görülmeye değer.Su her yerde hayattır.Vangölü gibi Aygır gölü’de doğayı besliyor demek ki.Bilgiler için teşekkürler Bihter hanım.
Rica ederim Figencim
1_Seni özledim ?
2_Sen anlatmıyor , adeta yaşatıyorsun , tarzına bayılıyorum.
3_Hayaler listemde dünyayı gezmeden önce , ülkemi gezme arzumu artırıyorsun ?
4_sıralama burda kalsın…her zaman söyleyeceğimiz üç şeyin olduğunu masallardan öğrendik…Sihirli lambam hep elimde ? her günümüz masal diyarında ve bitter tadında geçsin?yüreğine sağlık , tebrik ediyorum canım?
Emişim canım seni seviyorum
Harikasın bitter tanıtımlarını yazılarını cok begeniyorum.
Teşekkürler
Yazı güzel ve Manzara da harika. Tebrik ediyorum.Başarılarınızın devamını diliyorum
Sağolunuz
Bihtercigim harika anlatımın ve eklediğin görsellerle Aygır gölüne gitmis kadar oldum..Yurdumuzun her bir kösesi Rabbimin sanat eseri..İnşallah emekli olunca adım adım gezmeli…
Canım iyiki varsın
Bu güzel yorumların beni oralara götürdü. Seni çok seviyorum. Başarılarının devamını diliyorum. Öpüyorum.
Canım ben de seni çok seviyorum.
Canım
Yorumlara katılıyor ben de seninle geziyor gibi hissediyorum fevkaladenin fevki dedikleri budur işte. Ülkemi zaten seviyorum ama seninle yaşıyorum. Yeni yerleri ve oralar hakkında bilmediğim yeni bilgileri sabırsızlıkla bekliyorum. Çok özletme ..?
Teşekkürler sevgili okur.
Yeni uygarlık,dağlardan,yaylalardan,gollerden,ovalardan ,gollerden ,vadilerden ve nehirlerden kurulmalıdır delirttiniz bana Bihter Hanim…Adilcevaz anlatımınız bunu gerektirdi…Yeni uygarlığı çok eskilerden gelip çok uzaklara gidecek değerlerimizden üretebiliriz.Altindan daha değerli değerlerimizle.. .
Kesinlikle haklısınız hocam.
Sevgili Bihter,Anadolumdan guzellikler anlatırken sanki ben de seninle beraber orada o sıcaklığı yaşıyorum..zevkle okuyorum yazılarını..tebrik ederim
Beğendiğinize sevindim
Uygarlıklar geçidi memleketimi bu kadar gzel anlatan seni tebrik ediyorum canım.Yaşadığımız topraklarımız kadar insanlarımızda saf ve temizdir ancak potansiyel atgözlüğüyle görmek isteyenlerin düsuncelerindeki bir memleket asla olmadı olmayacaktır.Bizler bebekliğimizden beri vatanperver yetiştirildik Doğu gibi yerde ,O yüzden herkeslere tavsiyem bir yeri bir insanı bir toplumu görmeden karar vermeyin.Öpuyorum seni tebrik ediyorum yazın için, çok güzeldi dayananadım birşeyler yazdım.
Çok memnun oldum. İyiki varsın.
Bravo Harika yazı
Sağol canım
Kamp için harika görünüyor
Kesinlikle harika
Bravo ne güzel yazmışsınız
Teşekkürler
Masal gibi bir göl gerçekten.
Öyle gerçekten
Gerçekten de masallardan fırlamış gibi görünüyor Aygır Gölü. Ajandama notumu aldım. İlk fırsatta gidip göreceğim.
Adilcevaz Belediyesi’ni tebrik ederim. Harika bakmış memleketine sayın başkan. Diğer başkanlara örnek olsun.